Atasözü Anlamı

Tatar’ın kılavuza ihtiyacı yok (-tur) Atasözü anlamı

yolunu, ne yapacağını bilen kimseye başkasının yardımı gerekmez.

Benzer Atasözleri & Deyimler
abdestsiz yere basmamak
abliyi kaçırmak (bırakmak, koyuvermek)
acele işin sonu pişmanlık
aç aslandan tok domuz yeğdir
aç gezmektense tok ölmek yeğdir
aç kalmak, borçlu olmaktan iyidir
aç mezarı yoktur
aç yeri başka, acı yeri başka
adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil
adamak kolay, ödemek zordur
Agop’un kazı gibi bakmak
ağalık (beylik) vermekle, yiğitlik vurmakla
ağanın gözü ata tımardır
ağızdan burun yakın, kardeşten karın yakın
ağrılardan göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı
ağrısız baş mezarda gerek
ağustosun yarısı yaz yarısı kıştır
ak akçe kara gün içindir
akıl adama sermayedir
akıl akıldan üstündür
akıl (göz) var, izan (mantık, yakın) var
akıl için yol (tarik) birdir
akıl kişiye (adama) sermayedir
akıl yaşta değil, baştadır
akıllı düşman akılsız dosttan hayırlıdır
Allah bana, ben de sana
altını saklamak değil, kuruşu saklamak hünerdir
analık fenalık (kara yamalık)
anca beraber, kanca beraber
arpa samanıyla, kömür dumanıyla
arslan postunda gönül dostunda
aslan postunda, gönül dostunda
azıcık aşım, ağrısız (kaygısız) başım
baba himmet, oğul hizmet
baba vergisi görümlük, koca vergisi doyumluk
bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var
bağ bayırda, tarla çayırda
balcı kızı daha tatlı
baskıdaki altından askıdaki salkım yeğdir
baş ağır gerek, kulak sağır
baş başa bağlı, baş da şeriata (yasaya, padişaha)
başın başı var, başın da başı var
baz bazla, kaz kazla, kel tavuk topal horozla
bedava sirke baldan tatlıdır
bekâr gözü, kör gözü
bekârlık maskaralık
bekârlık sultanlık(tır)
beterin beteri var
bin işçi, bir başçı
bin nasihatten bir musibet yeğdir
bir felaket bin nasihatten yeğdir
bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı (hakkı) vardır
bir görüş bir kör biliş
bir günlük beylik beyliktir
bir inat, bir murat
bir kararda bir Allah
bir varmış bir yokmuş
bodur tavuk her gün (dem) piliç
boğaz dokuz boğumdur
boka nispetle tezek amberdir
borç vermekle, düşman vurmakla
borçlunun dili kısa gerek
borçlunun duacısı alacaklısıdır
borçsuz çoban yoksul beyden yeğdir
boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir
böyle başa böyle tıraş
bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
bugün bana ise yarın sana
bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir
buğday ile koyun, geri yanı (kalanı) oyun
cahile söz (laf) anlatmak deveye hendek atlatmaktan güçtür (zordur)
can candan şirindir (tatlıdır)
can canın yoldaşıdır
can cümleden aziz
can çekişmektense ölmek yeğdir
ceviz gölgesi yavuz gölgesi, söğüt gölgesi yiğit gölgesi
cumhura muhalefet kuvveihatadandır
çam sakızı çoban armağanı
çift ile koyun, gerisi oyun
çoban armağanı çam sakızı
daha iyisi can sağlığı
değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan
delik büyük, yama küçük
deliye göre her gün bayram
deliye her gün bayram
demir tavında, dilber çağında
dertsiz baş terkide gerek
deve bir akçeye, deve bin akçeye
deveden büyük fil var
devlet oğul, mal tahıl, mülk değirmen
dipsiz kile, boş ambar
doğrunun yardımcısı Allah’tır
dostluk başka, alışveriş başka
dostluk kantarla, alışveriş (hesap) miskalle
dostluk okkayla, alışveriş dirhemle
dört göz bir evlat için
dünya ölümlü, gün akşamlı
düşmana yarak (silah) gerek, ya düşmandan ırak gerek
efendim nerede, ben nerede?
eğriye eğri doğruya doğru
ekmek aslanın ağzında
el(I) el koymak
elifin hecesi var, gündüzün gecesi var
ergene karı boşamak kolay
erkek arslan arslan da dişi arslan arslan değil mi?
esrik devenin çulu eğri gerek
evvel hesap, sonra kasap
evvela can, sonra canan
fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp
gafile kelam, nafile kelam
gece gözü, kör gözü
geceler gebedir
gönülden gönle yol vardır
göz terazi, el mizan
gözlüye gizli yoktur
gözü göz değil
gün bugün
güne göre kürk giyinmek gerek
güzele bakmak sevaptır
güzellik ondur, dokuzu dondur
hâl hâlin yoldaşıdır
hancı sarhoş yolcu sarhoş
har vurup harman savurmak
harman sonu dervişlerindir
hastalık sağlık bizim için
zenginin sermayesi kasasında, âlimin sermayesi kafasında
sakal keçide de var
sanat altın bileziktir
sarımsak içli dışlı, soğan yalnız başlı
sadık dost akrabadan yeğdir
sağlık varlıktan yeğdir
rençber kırk yılda, tüccar kırk günde
para ile değil, sıra ile
para peşin, kırmızı meşin
paran varsa cümle âlem kulun, paran yoksa tımarhane yolun
paranın yüzü sıcaktır
parayı zaptetmek deliyi zaptetmekten zor
pazar, ilk pazardır
pehlivan, kispetinin yağından bellidir
ölmek var, dönmek yok!
ölüm dirim (kalım) bizim için
ölüm hak miras helal
ölüm ölüm de, hırlamaya ne borcum var?
ölüm var dirim var
ölümden öte köy yoktur
ölümün yüzü soğuktur
önce can sonra canan
latife latif gerek
mahkeme kadıya mülk değil
mal adama hem dost, hem düşmandır
mal canın yongasıdır
marifet iltifata tabidir
mart ayı dert ayı
mart kuruluk, nisan yağmurluk
mermer iyi taştan, iyilik iki baştan
mühür kimde ise Süleyman odur
ne dağda bağım var, ne çakaldan davam
nerede birlik, orda dirlik
nerede bu bolluk
nerede çokluk, orada bokluk
nerede hareket, orada bereket
nikâhta keramet vardır
nisan yağmuru; altın araba, gümüş tekerlek
niyet hayır, akıbet hayır (selamet)
oduncunun gözü omçada
oduncunun gözü omçada, dilencinin gözü çömçede
oğlanınki oğul balı, kızınki bahçe gülü
okka her yerde dört yüz dirhem
ortaklık öküzden, başlı başına buzağı yeğdir
öfke baldan tatlıdır
korkulu rüya (düş) görmektense uyanık yatmak evladır (yeğdir)
korkunun ecele faydası yoktur
koz gölgesi kız gölgesi, söğüt gölgesi yiğit gölgesi, dut gölgesi it gölgesi
köpekle dalaşmaktan çalıyı dolaşmak yeğdir
körler memleketinde tek gözlü kraldır
kötürümden aksak, hiç yoktan torlak yeğdir
köylünün kahve cezvesi karaca amma sürece
kulaktan burun yakın, kardeşten karın yakın
kurtla ortak olan tilkinin hissesi, ya tırnaktır ya bağırsak
kuşa kafes lazım, boruya nefes
kutlu gün doğuşundan bellidir
komşu hakkı, Tanrı hakkı gibidir
komşu komşunun külüne (tütününe) muhtaçtır
kız beşikte (kundakta), çeyiz sandıkta
kız kucakta, çeyiz bucakta
kızevi, naz evi
kimine hay hay, kimine vay vay
kiminin parası, kiminin duası
kişi arkadaşından bellidir
koça boynuzu yük değil
kalp kalbe karşıdır
kalpten kalbe yol vardır
kapı arkası bile gurbet
karada ölüm yok
kardeşten karın yakın (kulaktan burun yakın)
karı koca bir sözle yakın, bir sözle uzaktır
karından kardeş yakın
karının saçlısı, tarlanın taşlısı
incir babadan, zeytin dededen
insan çeşit çeşit, yer damar damar
insan insanın şeytanıdır
insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
insanın (adamın) alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır
iki kulak bir dil için
vakit, nakittir
varsa (var mı) pulun herkes kulun; yoksa (yok mu) pulun dardır yolun
hayvanın alacası dışında, insanın alacası içinde
her güzelin bir kusuru vardır
her şeyin yenisi, dostun eskisi
her şeyin yokluğu yokluktur
her yerde okka dört yüz dirhem
her yokuşun bir inişi, her inişin bir yokuşu vardır
her ziyan bir öğüttür
hırsıza beyler de borçlu
hırsızlık bir ekmekten, kahpelik bir öpmekten
hiç yoktan iyidir
ibadet de gizli, kabahat de
sitteisevir her saati bir devir
söz gümüşse sükût altındır
şap ile şeker bir değil
şöhret afettir
şüyuu vukuundan beter
tarlada çayırda, bağ bayırda
tarlanın taşlısı, karının (kadının) saçlısı
tarlayı taşlı yerden, kızı kardaşlı yerden
taş yerinde ağırdır
Tatar’ın kılavuza ihtiyacı yok (-tur)
tebdilimekânda ferahlık vardır
tencere tava, herkeste bir hava
tok ağırlaması (ağırlamak) güçtür (güç olur)
ucuzdur vardır illeti, pahalıdır vardır hikmeti
uyku durak yok
ya deve ya deveci (deve üstündeki hacı)
ya devlet başa ya kuzgun leşe
yakın (hayırlı) dost (komşu) uzak (hayırsız) hısımdan (akrabadan) yeğdir (iyidir)
kasım yüz elli, yaz belli
kaş ile göz gerisi söz
kavga bizim yorganın başına imiş
kaz kazla, daz dazla, kel tavuk kel (topal) horozla
keçide de sakal var
kel başa şimşir tarak
yanlış çıkmak
seninki can da benimki patlıcan mı?
yıl uğursuzun
yiğit başından devlet ırak değildir
yaz yalan, kış gerçek
yazın gölge hoş, kışın çuval boş
kılık kıyafet köpeklere ziyafet
rüzgârlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu
yarınki kazdan bugünkü tavuk (yumurta) yeğdir
zahirenin (çiftçinin) ambarı sabanın ucundadır
rağbet güzel ile zenginedir
dipsiz kile, boş ambar
aklına takmak
ortadan kalkmak
(birine veya bir şeye) söz geçirmek
gülüp oynamak (söylemek)
dilden düşmez olmak
süt ineği gibi sağmak
üstüne tuz biber ekmek
beyni sulanmak
kadrini anlamak
Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü - Süleyman ÇALIN

Atasözleri & DeyimlerBulmaca SözlüğüCanlı Mobese YayınlarıCodyCross CevaplarıGüzel SözlerHesaplama Araçlarıİl Kodları ve İlçeleriİnşaat Terimleri SözlüğüKim Milyoner Olmak İster SorularıVakit Geçiren ŞeylerWordPress Temel Kodlar